mor'a dogru

MOR'A DOGRU BiLDiRi

Home
inisiyatik bilgi
bilgi ve vizyon
metafizik
fi'l ilahiyyat: metafizik
kendini bil
hakikat nedir
bilgelik
bireysellik
PERSPEKTiF-METiNLER
tradisyon:1.gelenek üstüne
tradisyon:2.gelenegi anlamak
tradisyon:3.gelenege karsi adet
hermetizm
hermescilik hakkinda
dini SINIRLARI asmak
MODERNiZM
modern bilim ve insanin düsüsü
modernizm ve islam
cagin ruhu
cagdas dunyada kutsal
KOZMiK UYUM UYGULAMALARI
nefisini bilen rabbini bilir...
rüya ve gerçek
kozmik uyum:1.mistisizm
iman ve ibadet
yoga
halidi hikmet
SiSTEMiN SESLENiSi
tanridan Allah'a...
hakikat yolculari
1:mevlana
2:muhyiddin ibn arabi
iSARETLER
isaretler:sayilar alemi
1:ebced hesabi
ezoterik ögretiler
1:ezoterizmi anlamak
guncel:1
KADiM DOGU
1:budizmin dogasi ve ogretileri
kadim dogu:2 hint tradisyonu
1:taoizm
2:yoga
bhagavat-gita
kadim dogu:3 islam tasavvufu
tasavvuf nedir?
tasavvufta varolus mertebeleri...
2:tasavvufi kavramlar a: irsad-mürsid

yalnızca sorulmamış sorular aptalcadır                   Malcom X

sunak.jpg

mor’a doğru bildiri:

 

özelde her hayat genelde tüm varoluş biçimleri, kainatın sonsuzluğunda muazzam ve akıl almaz tek yapıyı ikmal eden hem değersiz hem de hakiki tek değer olan birer ayrıntıdan ibarettir. bir şeyin hem değersiz hem de tek değer olmasında bir çelişki yok. mesele sadece perspektif meselesidir. yani olmak ya da olmamak mevzuu.

 

varoluşun temel yasalarından birisinin çiftler halinde konumlanış yasası olduğu ortadayken değer kavramının ne kadar uçuk olduğu ve öznel bir yorumdan öte anlamı olmayan, olabildiğine soyut bir kavram olduğunu görebiliyorsan yolculuğun kutlu olsun. şayet bunu göremiyorsan yolu değil, sen kendini inkar ediyorsun. çünkü çiftler halinde konumlanış, değerlerin de iki uçlu sonsuzluğuna işaret eder; sen ve öteki…ne tarafa bakarsan bak kendinden önce hep ötekini görürsün. bu reddiyenin korkusundan kendini inkara sapmaktır.

zaten mor’a doğru giden yolca bulunmuş şu prensip de bizce bunu tanıtlar: insan ya reddeder ya inkar eder, başka bir seçeneği yoktur!

 

inkar etmiyorsan reddediyorsundur. ama neyi?

 

reddiye insanoğlunun geliştirdiği en mükemmel düşünce biçimidir: bu bilinç yalnızca fani olma zorunluluğu taşıyan fenomenlerin baki olan tekliğe kurban edilme metodudur. gerçek diye sunulan ve hakikatin tekil yapısından sahte ile beraber tezahür edeni bir amaç değil araç olarak görmek ve onun verdiklerini ve aldıklarını yadsımaktır reddiye.

 

o halde biz diyoruz ki: reddedebildiklerin kadarıyla varsın. bu mor’a doğru giden yolcu için icat edilmiş bir prensip değil bizzat varoluşun yasalarından birisidir. bize kalan sadece anlamaya çalışmak ve ezeli sistemin yarınında da devam edecek olan hakikatin yeni tecellilerine göre tekâmülümüzü tamamlayıp varoluşumuzu ikmal etmektir.

 

bunun için amaç-kapsam-teveccüh-nihayet doğrultusunda bilinçlenme, bu bilinçlenme ile başlayacak vizyon-irade-ilim-çaba tertibi neticesinde aydınlanma ve son olarak hakiki bilinçsel semaya yükseliş mor’a doğru giden yolculuğun menzilleridir.

 

bu yol; herhangi bir felsefi, dini, kültürel, siyasi çerçeveye şartlanmışlık taşımadığı gibi kozmik döngü gereği bireyselliğin öne çıktığı çağımızın gereklerine uyumluluk amacıyla toplu bir harekete ve belirli bir metoda da sadık değildir. bunun manası; bıraktığı izlerin takibini de sadece meşrebi bir metot olarak gördüğümüz celaleddin rumi’nin pergel metaforunda gösterdiği gibi bir ayağımız kendi zaman ve mekanımızda sabitlenmişken diğer ayağımızla evrensel açılımları hissetmektir. bu nedenle yüz yıllar sonra aynı çağrı bize de meşru gözükmektedir: ne olursan ol yine gel!

 

amacımız kesinlikle kimseye bildiğimizi sandığımız hakikati öğretmek değildir, sadece yolculuğumuzda hak edenlerle hak etmiş olduklarımızı paylaşmaktır.

 

mor’a doğru, anti-modernist ve düşüncecidir. belli bir uç hareketini temsil etmekten ziyade modern çağın insanlığa vurduğu darbeyi gözler önüne sermek ve bu kurtulanısı devirden çıkış için düşünsel umutları bir çatı altında toplama çabası sarf eder. 

 

umulur ki hakikat bizi özgür kılsın!